Eleştirel Düşünce
ve Kollektif Problem Çözme Çalıştayı
Karar verme, ya da problem çözme süreci, "Şu anda ne olması gerekiyor?" ile "şu anda ne oluyor?" arasındaki boşluğun kapatılmasına yönelik zihinsel bir aktivitedir. Bu tanımlama, günlük aktivitelerimizin çoğunu ve karar verme süreçlerimizin bütününü kapsar.
Düşünce mekanizmamız, genellikle çoğu bilinçaltından kaynaklanan pek çok faktörün etkisi altında çalışır. Kişisel isteklerimiz, inançlarımız ve önyargılarımızın da içinde bulunduğu bu faktörler, genellikle rasyonel düşünmemizin sonuçları olmayıp, bireysel alışkanlıklarımız veya grup psikolojisi tarafından şekillenir.
Bilinçaltında olmaları, etkenleri incelememize engel değildir, bilince getirebileceğimiz bölümde bulunurlar. Üzerlerinde tek tek düşünebilir, ne olduklarını ve düşünce sistemimizi nasıl etkilediklerini kayda değer bir doğrulukla anlayabiliriz. Tekrarlanan davranışlar alışkanlık oluşturur. Düşüncemiz üzerinde düşünmek de farkındalığımızı artırarak, zihnimizi alışkanlıkların zincirlerinden kurtarır.
Hepimizin, doğuştan gelen problem çözme yeteneklerimiz vardır. İçgüdülerin itmesiyle ve 15-20 yıllık eğitim hayatımızda bu yetkinlik daha da gelişir. İş hayatına başladığımızda ise bireysel problem çözme yetkinliğimiz tek başına işe yaramaz. Grup halinde problem çözmeye giriştiğimizde, zihnimiz üzerinde etki eden karmaşık fakrörler, karşımızdaki insanların karmaşık faktörleri ile iç içe geçer.
Katlanan bu karmaşıklıktan bir sentez çıkarmamız beklenir, ancak bunu yapabilmek için önce karmaşıklığı analiz etmemiz gerekir. Ben, ortak bir iletişim frekansı yakalamak ve etkin bir işbirliği yapısı kurmak amacıyla da olsa, böyle bir analizin yapılabileceğini düşünmüyorum.
Eleştirel Düşünce Çalıştayı, bu karmaşıklığı yönetebilmek amacıyla son 15 yıldır geliştirdiğim, iki günlük bir çalıştaydır. Takım çalışmasında olmazsa olmaz iletişim ve işbirliğini sağlamak için, üç adımda ilerliyoruz:
-
Düşünce sistemini ve üzerindeki etkileri anlayarak, rasyonel olmayan düşünce hakkında farkındalığı geliştirmek (ileride hata yapmayı önler)
-
Düşünceyi etkileyen “gereksiz” etmenleri temizleyerek, yerlerine Yalın İlkeleri ve şirket değerlerinizi koymak. Bu ilkeler, her problemde ve her problem çözme adımında insanlara ellerindeki bir pusula gibi yol gösterirler. Belirsizlik hallerinde kararsız kalmaktan kurtulup, bireysel problem çözme yeteneklerini kullanarak ortak hedefe doğru ilerlemelerine yardım ederler.
3. Problem çözme ile ilgili ortak bir dil oluşturarak iletişimi ve işbirliğini geliştirmek
"Yaygın davranış”, grup psikolojisi içinde iken, pek de sorgulamadan kabul ettiğimiz tutum ve eylemleri ifade eder. Bu davranışları temellerine inerek incelersek, pek çok durumda, açık seçik tanımlanmış ve yaşatılmaya çalışılan, yol gösteren ilkelere ulaşamadığımızı görürüz. Hatta bazen,”bu davranışlar bir ilkeye dayanıyor olsaydı, ilkenin şöyle olması gerekirdi” diyerek yapacağımız tanımları saygın insan bünyesi kabul etmez.
Sonuç olarak, operasyon alanınnda yüksek performans kültürünü yaratmak için tek yol, Yalın İlkeler ile donatılmış problem çözme davranışı geliştirmektir.